Türkiye inşaat sektöründe potansiyeli en yüksek kentin İzmir olduğunu söyleyen Müteahhitler Federasyonu Başkanı Necip Nasır, belediyelerden yeni arsa sağlayacak planlama çalışmalarını hızlandırarak bu sürece katkı sağlamalarını istedi. Yakın zamana kadar İzmir kent merkezinde arsa bulunamadığı için yeni konut projeleri üretilemediğini hatırlatan Nasır, “Son dönemde ilçe belediyeleri bu konuda önemli adımlar attılar. Bayraklı, Narlıdere, Karabağlar gibi İzmir’in büyük ilçelerinde planlama çalışmaları hızla sürüyor. Ada bazında yeni arsalar üretiliyor. Fakat şu an tam bir açılımdan söz etmek mümkün değil. Bütün planlar tamamlandıktan sonra süreç daha da ivme kazanacaktır. Bizim belediyelerden istediğimiz bir an önce bütüncül planların tamamlanması” diye konuştu.
Türkiye’nin belli başlı kentlerinde konut projeleri anlamında arz fazlası bulunduğuna dikkat çeken Nasır, “Bu durum başta İstanbul olmak üzere bu kentlerde proje yürüten firmaları yeni pazar arayışlarına itti. Arsa üretilemediği için yeterli sayıda arzın olmadığı, buna karşın göç almaya devam eden İzmir, bu aşamada en iyi seçenek olarak karşılarına çıktı. Şimdi sadece yaşamak ya da çalışmak isteyenler değil, yeni proje üretmek isteyen taahhüt firmaları da İzmir’e gelmeye başladılar” dedi. İzmir’in cazibesinin her geçen gün arttığını vurgulayan Nasır, “İzmir en büyük göçü İstanbul’dan alıyor. İstanbul’da yaşamanın zorlukları insanları İzmir’e yerleşmeye yönlendiriyor. Sadece insanlar değil, şirketler de merkezlerini İzmir’e taşımaya başladılar. Önümüzdeki dönemde İzmir daha çok yatırımcı çekecek. Çünkü İstanbul’da yaşantı zorlaştı. Anadolu Yakası’ndan Avrupa Yakası’na 2 saatte geçiliyor. Uçakla İzmir’e gelmek ise 1 saat. İzmir - Ankara Hızlı Treni, İzmir - İstanbul Otoyolu’yla aradaki mesafenin 3.5 saate düşmesi gelecekte İzmir’in çok daha hızlı yol alacağının göstergesi. Tüm bu unsurlar önümüzdeki 10 yıl boyunca inşaat sektöründe en önü açık kentin İzmir olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
İzmir’in mevcut konut stokunun da önümüzdeki dönemde inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesini sağlayacak nitelikte olduğunu dile getiren Nasır, “Konutların yüzde 65 - 70’lik kısmının dönüştürülmesi lazım. İzmir’in İstanbul, Ankara, Bursa gibi illerden farkı İzmirlinin yaşadığı yerde kalmak istemesi. Farklı bir yere gitmek istemiyorlar. İzmir’in çeperlerinde ve dışında arsa ürettiğinizde o projeye insanları çekmekte zorlanıyorsunuz. Kentsel dönüşüm projelerinin arzu edildiği seviyede olmamasının bir nedeni de bu” dedi.
Şimdiye kadar İzmir’de kent merkezinde arsa üretilememesinin plansızlıktan kaynaklandığını dile getiren Nasır, “Yatırımcı yer bulamadığından proje geliştiremiyordu. Bu durum nedeniyle vatandaş sağlıklı, modern, daha yaşanılabilir alanlar talebini öteliyordu. Beş yıl önce çıkan Kentsel Dönüşüm Yasası Türkiye’nin her yerinde belli bir ivmeyle hareket etti ama var olan potansiyeli düşündüğümüzde İzmir’deki hareket çok sınırlı oldu. Zorunluluktan dolayı büyük projeler şehrin çeperlerinde yapıldı. Şimdi belediyelerin planlama çalışmalarına başlaması yeni bir hareket yaratacaktır” şeklinde konuştu.
İzmir’de arsa üretilmesinin bir yolunun da şehir içinde kalmış sanayi sitelerinin şehir dışına çıkarılması olduğunu söyleyen Nasır, şunları söyledi: “Ekonomi Bakanlığı’nın bu yıl açıkladığı Üretim Reform Paketi bu konuda önemli bir fırsat sunuyor. Oto tamircilerinin yoğunlukta olduğu 1’inci, 2’nci ve 3’üncü Sanayi Siteleri ile Karabağlar’ın bir bölümünde esnaf arkadaşlar bu yönde bir çalışma başlattılar. Böyle bir çalışma hayata geçerse hem bu arkadaşlarımız daha uygun alanlarda hizmet verme fırsatı bulacaklar, hem de bu yerler kentin sosyal hayatına kazandırılmış olacak. Buralarda kongre merkezleri, oteller yapıldığını düşünün, İzmir’e büyük bir fayda sağlayacaktır.”
Comments
No comment yet.