9.915,62 TRY BIST 100 BIST 100
32,51 USD USD USD
4,51 CNY CNY CNY
34,89 EUR EUR EUR
0,13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
44,70 TRY Faiz Faiz
89,50 USD Petrol(brent) Petrol(brent)
27,20 USD Gümüş(ons) Gümüş(ons)
4,58 USD Bakır(lb) Bakır(lb)
119,16 USD (CME) 62% Fe (CME) 62% Fe
386,00 USD Gemi Söküm Gemi Söküm
2.438,11 TRY Altın(gr) Altın(gr)

"Zor Bir Markette Çağdaş ve Nitelikli Yapılar Üretmek İçin Çabalıyoruz"

2014 yılında kurulmuş olan PIN Mimari kurumsal olarak henüz genç sayılabilecek ancak kısa zamanda mimari anlamında çok güzel projelere imza atabilmiş ve sektörde ilk akla gelen firmalardan biri... Başındaki iki tecrübeli mimar Fikret Sungay ve Salih Küçüktuna enerjilerini genç ve dinamik ekiplerinden aldıklarını, en büyük motivasyonlarının ısrarla yenilikçi ve nitelikli projeler üretmek olduğunu ve mimari serüvenlerinde keşif yapmaya çok önem verdiklerini söylüyorlar. Mimarlarla, firmalarının güncel projelerine ve sektöre dair güzel bir sohbet gerçekleştirdik...

"Zor Bir Markette Çağdaş ve Nitelikli Yapılar Üretmek İçin Çabalıyoruz"

Kendinizden ve mimarlıktaki serüveninizden bahsedebilir misiniz?

Fikret Sungay: Biz Salih’le beraber 1996’dan beri farklı ofislerde, farklı ortaklıklarda çalışıyorduk. Son 5 senedir PIN çatısı altında ortaklık yapıyoruz. Kendi iş yapış dinamiğimizi daha da geliştirerek, yıllarca büyüttüğümüz birikimimizle kaldığımız yerden PIN ile devam ediyoruz. Londra’da yine bir ofisimiz var başında Güvenç Topçuoğlu’nun olduğu. PIN Londra bağımsız bir ofis projeler özelinde işbirliği yapıyoruz ve birbirimize destek veriyoruz. PIN İstanbul ve Londra ofisleri olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

PIN Mimarlık ve faaliyetlerini anlatabilir misiniz?

Fikret Sungay: Konut projeleri, alışveriş merkezleri, oteller, endüstriyel yapılar, ortak çalışma alanları (co-work space) gibi çok geniş spektrumlu bir proje portföyümüz var.
Salih Küçüktuna: Evet, şu anda ağırlık olarak özel konutlar var mesela. Türkiye’nin farklı bölgelerinde, farklı şehirlerinde kırsalda veya şehirde ve yurt dışında yaklaşık 200 metre kareyle-950 metrekare arasında konut projeleri yapıyoruz. Londra’da Hackney bölgesinde içerisinde 5 tane konut birimi ve ofis biriminin olduğu devam eden de bir konut projemiz var. Kamu ve özel kuruluşlar için yaptığımız ofis projeleri var mesela bu co-work space dediğimiz çok paylaşımlı, açık ofis şeklindeki çağdaş ve biraz daha niş alanlar.

Şimdiye kadar yapmış olduğunuz bilinen işlerinizden, referanslarınızdan söz edebilir misiniz?

Fikret Sungay: Başlıca şu projeleri söyleyebilirim: Atölye İstanbul, Impact Hub İstanbul, Albaraka Türk Genel Müdürlük Lobi, Albaraka Türk IK departmanı, sosyal alanlar ve Albaraka Türk Garaj projesi, Türk Telekom Santral girişimcilik merkezi, Tivibu Spor Stüdyosu ve İstanbul Müdürlüğü’nün içerisindeki, (sosyal alanlar, lobiler, teras alanları) bilinen projelerimizden bazıları. Ayrıca Astana Kazakistan’da ve Tolyatti Rusya’da devam eden bazı projelerimiz var. Türkiye’de yeni oluşum içerisinde olan bir enerji şirketinin fabrika yönetim binaları ve İstanbul’daki ofisleri üzerine de çalışıyoruz.
Salih Küçüktuna: Özel konut projelerinden de örnek verecek olursam, Muğla Çıtlık’ta tamamlanmış bir projemiz var, yine Muğla Sınırları içerisinde 2 adet inşaatı devam eden özel konut projeleri ile Bodrum’da, Bursa Bademli’de, İzmir, Gökçeada gibi çeşitli bölgelerde onay aşamasında veya yapımı başlamış konut projelerimiz var. Çoğu özel konut ancak aralarında bir kaç tane ticari olanlar da var. Bu saydıklarım devam eden projelerimiz. Yavaş yavaş bilinirlikleri de artıyor bu projelerin. Tüm bunların dışında deneysel işlerimiz de var özellikle düşük bütçeli küçük ölçekli ekolojik konutlara sanatçılarla, doğal taş firmaları ve seramik üreten firmalarla da çalışıyoruz. Nitelikli projeler üretmek odaklı çok geniş bir yelpazemiz var anlayacağınız üzere.

TURK TELEKOM HEADQUARTERS OFFICE

Türkiye’deki mimariyi estetik açıdan nasıl buluyorsunuz?
Salih Küçüktuna: Gelişen ülkelerin genel sorunu nitelik ve nicelik arasındaki problemli ilişki bu da doğal olarak bir estetik sorunu üretiyor. Bölge bölge olarak baktığımızda çok farklı alanlara sahibiz. Çok da hızlı gelişiyor bazı bölgeler. Yani bu bina özelinde nicelik artışıyla nitelik elbette görece az görünüyor. Maliyet-fayda-kalite-hız gibi konularda yanlış motivasyonlarla yanlış bir denklem kuruluyor. Kentsel dönüşümün de temelinde yatan bir takım mekanizmaların yanlış işlemesi de konut üretiminde bunlara sebep oluyor. Aslında yerel yönetimlere yapılacak olan işlere baktığınızda yapılar çeşitli yarışmalarla, davetlerle oluşturuluyor, iyi mimar iyi mühendislerle çalışılıyor. O yüzden genel anlamda bir dengesizlik olduğunu söyleyebilirim ve bu durum yakın gelecekte olumlu yönde değişmek zorunda. Öyle de olacak umuyoruz. Sektörün de birbiriyle daha fazla işbirliği içerisinde olması lazım.
Fikret Sungay: Bizim de bir takım iddialarımız var. Nitelikli yapılar üretmek adına çok çalışıyoruz. Ekibimiz çok genç ve çok dinamik. Biz bütün enerjimizi onlardan alıyoruz. Bir de işin şöyle bir tarafı var ki biz yirmi yılı aşkındır işbirliği yaparken şimdi ortak olduk. Bu çok değerli bir şey yani aslında hep şunun derdinde olduk. O firma ne yaptı, ötekisi ne düşündü yerine biz ne yapabiliriz, biz ortaya yeni ne çıkarabiliriz diyoruz… Yap-tasarla-geliştir mekanizmasıyla hareket ediyoruz. Keşfetmek üzerine bir motivasyonumuz var. Zor bir markette çağdaş ve nitelikli yapılar üretmek için çabalıyoruz.

Son dönemde inşaat sektörünün yaşadığı olumsuz durum işin mimari tarafını nasıl etkiledi?
Salih Küçüktuna: Mutlaka etkiledi, bir kere bu nitelik sorununu aşmak için biz ısrarla kaliteyi her şeyin üzerinde tutarak maliyetleri azaltmak üzere strateji geliştiriyoruz. Dert pahalı bir şey yapmak değil, bütçeniz dâhilinde bütçeyi optimize ederek en nitelikli yapıya kavuşmanız önemli olan. Bunu yaparken de bir takım temel şeylerden ödün vermemeye çalışıyoruz. İşin mühendislik tarafı, hesap tarafı, konfor, yapı fiziği gibi bir takım ihtiyaçlar konusunda da mesela. Yani ucuz değil, düşük bütçeli ve nitelikli yapı üretmeye çalışıyoruz, bugüne kadar hem ofislerde, hem konutlarda bu hedefi tutturduk, çok da iyi bir noktaya getirdik aslına bakarsanız o işi. Bütün bu olumsuz durumlara karşı bir çözüm önerisi sunmuş oluyoruz bu perspektiften bakarsanız.

Kent planlaması konusundaki yatay-dikey mimari tartışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Fikret Sungay: Bu aslında tamamen arsa verilerinden, mevcut imar yönetmeliklerinin yapıyı yönlendirmesinden ve haklı olarak da yatırımcıların bundan maksimum fayda elde etmek istemesinden kaynaklanıyor. Şehrin nasıl gelişeceği konusunda imar durumlarını ve bununla ilgili tüm yönergeleri ortaya çıkarırsak mimar da o yönerge doğrultusunda yapıları yapmak durumunda. Çünkü kamu yapıları haricindeki yapılar ticari yapılar ve dolayısıyla maksimum fayda elde etmek istenmesi doğal bir durum. Dolayısıyla siz çalışmaya başladığınızda eldeki kriterlerle belirli bir alana doğru yöneliyorsunuz.

Ege Bölgesi’ni sektörünüz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz? Mimari açıdan çok geleneksel istekleri olan müşterileriniz oluyor mu?
Salih Küçüktuna: Ege Bölgesi’nde ciddi bir proje ağımız oldu. Özellikle İzmir ve Muğla’daçok güzel projelere ürettik ve üretmeye devam ediyoruz. Çünkü PIN modern yapılarüretiyor ve özgün olmasına dikkat ediyoruz. Bizce modernlik o bölgenin özündevar olan bir şey yeterince derine bakarsanız. Tamamen ruhsatlı, prosedüre uygun yapılan projeler ve her şeyden önemlisi oradaki imar durumuna göre yapılıyor. Çağdaş yapı formunu ve malzemelerini açıklarken tarihten de referanslarla araştırma yaparak rapor yazdığımız bile oldu. Ege-Akdeniz mimarisi dediğimiz şey yalnızca belli bir döneme referans veren bir şey değil. Çok daha fazlası var, gelecekle ilgili öngörünüz de var işin içerisinde ve kendi çağının yapısı olması mimarlık literatürüne katkı sağlaması ve tasarım olarak katma değer üretmesi gibi misyonları var. Öncellikle oradaki iklimsel, kültürel bir takım dataları işleyip ona göre şekillendirme sürecine giriyoruz. Artı müşterinin burada ne istediğini anlamak çok önemli, evi kullanacak kişi o sonuç olarak. Ancak bu bir işbirliği, arabuluculuk aslında. Siz mimar olarak bu işbirliğini doğru kurduğunuzda gerisi gerçekten teknik detay olarak kalıyor. Yoksa her yapı, her bölgeye uyabiliyor. Çok geleneksel yapı isteyen müşteri de olmuyor değil tabi. Onda da yine uzlaşma yoluna gidiyoruz, bir mimari öngörü doğrultusunda aslında müşterinin tam olarak ne istediğini anlamaya çalışıyoruz. Oradaki yapıyı beğeniyor derken aslında oradaki taşı mı beğeniyor, oradaki toprağı mı yapının saçaklarını mı panjurlarını mı beğeniyor… Yapıda beğendiği bir takım detaylar var ve eğer onu bugünkü yaklaşımla yapıya aktarabiliyorsak zaten sonu çok mutlu son olmuş oluyor. Bugüne kadarki bütün işlerimiz ne mutlu ki böyle mutlu sonlarla sonuçlandı. Birlikte daha iyi yapılar üretme motivasyonumuzu hiç kaybetmedik.

Merve Totaş

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Bu içeriğe sadece +plus aboneler erişebilir.

Piyasalara dair düşüncelerinizi paylaşmak ve daha fazla yoruma ulaşmak için hemen ABONE OLUN!
ABONE OLUN Zaten bir hesabınız varsa Oturum Açın

En çok okunan haberler

Vişne Madencilik, halka arz sürecini başlattı

19 Nisan 2024 Cuma

Implats, Güney Afrika'da 3.900 çalışanını işten çıkarıyor

28 Nisan 2024 Pazar

Wu’an Xin Feng, Mısır’da sıcak rulo sac tesisi kurmayı planlıyor

27 Nisan 2024 Cumartesi

Tata Steel, elektrik ark ocağı inşası için yatırım kararı aldı

26 Nisan 2024 Cuma

BMZ 2024 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 530 bin ton çelik üretti

26 Nisan 2024 Cuma
İzleme Listesi
Genişlet
İzleme listeniz boş

Favori emtialarınızı hızlı erişim için ekleyin ve son fiyat değişim haberlerini kaçırmayın.


Takip ettiğiniz haber kategorisi bulunmuyor
Bildirim Tercihlerini Düzenle
E-Bülten Aboneliği
En güncel haberleri ve günlük demir fiyatlarını e-posta ve sms olarak almak için kayıt olun.
Şimdi Plus Abonesi Olun!
3 gün ücretsiz deneyin!
Şimdi Abone Olun
Tarafsız Fiyatlar
Haberdar Olun
İl Demir Fiyatları
Yorumlar ve Analizler
Şimdi Abone Olun