New York City
"New York'un silueti, hiçbir piramidin veya sarayın eşit olmayacağı veya yaklaşmayacağı bir ihtişamın anıtıdır." Ayn Rand, 1943 tarihli klasik romanı The Fountainhead'de böyle demişti.
Çoğu kişi Manhattan'ın silüetinin özel olduğu konusunda hemfikirdir ve şehrin mimari tutkusu hiç bir pes etme belirtisi göstermez - halihazırda Hong Kong'dan sonra en yüksek ikinci siluettir.
Gelecekteki New York:
Bangkok
Bangkok'ta hayat sokaklarda yaşanıyor. İkonik olarak dükkân tarafından temsil edilen şehrin yerel mimarisi küçük ölçeklidir. Kraliyet Büyük Saray kompleksinden çeşitli güzel tapınaklara kadar eski yapıları bile düşük katlı olma eğilimindedir.
Ancak 1980'lerin denetimsiz bina çılgınlığından bu yana, şehirde şu anda yaklaşık 600 gökdelen var. Gelecek kaçınılmaz olarak daha çok yükselmeler görecek olsa da, Skytrain parkurlarından çıkarılan bisiklet şeritleri, otoyolların altındaki yeşil alanlar ve yükselen su seviyelerinin üzerine çıkan toplulukların tümü yeni "Doğu'nun Venedik'i" nde bir yere sahip olabilir.
Dubai
Dubai, yaşanabilirlik kadar görüntüsüyle de ilgi görüyor. Ancak Dubai'nin küresel şehirler arasında en genç olduğu ve çölde sıfırdan ortaya çıktığı fikri pek doğru değil. Eski dokusu 1890'lara kadar uzanan Al Fahidi Tarihi Mahallesi'ni içeriyor.
Yaklaşık bir asır sonra kentsel genişlemesinin başlamasından bu yana, Dubai stratosferik hale geldi; başka yerlerde hayal olabilecek projeler burada gerçek oldu.
Dubai’nin gelecekteki potansiyel gelişmelerinden belki de en çarpıcı olanı 75 km'lik Arap Kanalı ve 420 metrelik bir kısmı dönecek olan Dinamik Kule'dir.
Moskova
Moskova’nın silüeti çok da göze çarpmıyor. En azından, casus filmlerinden ve Soğuk Savaş gerilim filmlerinden çok tanıdık olan soğan kubbeli Aziz Basil Katedrali ve Kremlin gibi eski unsurları var. Ancak Moskova ilerledi - ya da yükseldi.
Sovyet döneminden kalma Yedi Kız Kardeşler, sözde Stalin tarafından New York'la rekabet etmek için inşa edildi ve 1992'de Avrupa'nın en yüksek üç binasını içeren Moscow City Uluslararası İş Merkezi projesi için çalışmalar başladı. Ama Norman Foster’ın son derece hırslı Crystal Island projesi tarafından cüceleştirilse bile, dünyanın en büyük yapısı olacak - eğer inşa edilebilirse.
Rio de Janeiro
Sugarloaf Dağı ve Kurtarıcı İsa arasında Rio, tanınan küresel şehirlerden biridir. Modern Sanat Müzesi gibi modern şaheserlerle yan yana dizilmiş Copacabana Palace Hotel gibi klasik binalarla şehir, mimari çeşitlilikten yoksun değil.
Rio'nun geleceği, deniz çiftlikleri ve diğer ada temelli gelişmeler için kıyı konumunu kullandığını görürken, şehir planlamacıları fütüristik tasarımlarının sağlıklı, yürünebilir ve kendi kendine organize edilmiş yaşam ortamları sağlayabileceğini düşünüyor.
Londra
Londra kraliyet, Londra dindar ve Londra haklı - en azından Buckingham Sarayı, Westminster Abbey ve Parlamento Binası gibi ikonik simge yapıların anlattığı hikaye bu. Ancak başkent aynı zamanda çağdaş mimari için bir sığınak haline geldi.
Gelecek, Spire London gibi bir dizi yeni, modern gökdelenleri barındıyor.
Paris
1889 Dünya Fuarı için inşa edilen Eyfel Kulesi, Paris'in en tanınmış sembolü olabilir, ancak tek olanı olmaktan uzaktır. En güzel küresel şehirlerden biri olan Notre Dame ve Arc de Triomphe'den Montmartre'nin muhteşem binalarına kadar inanılmaz savaş öncesi mimarisi sergileniyor.
Gelecekte bu ikonik silüete "tarım makineleri" ve "akıllı" yeşil binalar hakim olacak mı?
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı