Kuş yuvasından ilham aldı, harikalar yarattı

Nest at Sossus (Sossus’taki Yuva) konukevi, Namibya'nın Namib çölünde Nubib ve Zaris Dağları arasında yer alan 24.000 hektarlık bir koruma alanı olan Namib Tsaris Conservancy'de yer almaktadır.

Porky Hefer tarafından, bir seferde yüzlerce kuşu barındırabilen devasa, şişkin yuvalar inşa ettiği bilinen Güney Afrika'da bulunan bir kuş türü olan “sociable weavers - sosyal dokumacıların” yaşam alanlarını taklit ederek tasarlandı.

Dört odalı konukevi, aynı zamanda Hefer'in geçmişte bitki saplarını metal iskeletlere örerek yarattığı yuva benzeri oturma köşelerinin bir evrimidir.

Hefer “Bu konak yerini her yerinde yuvalarla tasarladım ve ardından üç yıl boyunca bu fikri denedim, kurduğum yerlere göre formları ve malzemeleri değiştirdim” dedi. "İnsanlar gerçekten anlamadılar ve dört duvarı ve bir çatıyı tercih ettiler... ama ben denemeye devam ettim."

Hefer'in alışılmadık konaklama konsepti nihayetinde Namib Tsaris Conservancy'nin sahibi Swen Bachran tarafından kabul edildiğinde, tasarımcı The Nest at Sossus'un nasıl görüneceğini pekiştirmek için bir dizi elle çizilmiş eskiz yaptı.

Üç katlı konukevi tamamen şebekeden bağımsız ve kendi su ve elektrik kaynağını kullanıyor.

Cephenin çoğu, kuzey Namibya'dan hasat edilen saz telleriyle sazdan yapılmıştır ve elle bükülmüş bir çelik çerçeve ile altından desteklenmiştir.

Bazı duvarlar, çevredeki manzarayı dolduran deve dikeni ağaçlarının kabuğunu taklit etmek için dikkatlice düzenlenmiş kaba granit parçaları kullanılarak inşa edilmiştir.

Konukevinin içindeki duvarlar da sazdan yapılmıştır, ancak bazı odalarda soğuk aylarda gereken yalıtımı sağlamak için dış kabuktan biraz ayrılmıştır.

Döşeme ve doğramaların tamamı Rodezya tik ağacından yapılmıştır.

Hefer, iç mekanları dekore etmek için eşi Yelda Bayraktar ve kreatif danışman Maybe Corpaci ile birlikte çalıştı.

Üçlü, tıpkı kuş yuvalarındaki bileşenler gibi mobilyaların çoğunun yerleşik olmasını seçti ve "modernizmi getirmek" için bir avuç çarpıcı parçaya güvendi. Örneğin yaşam alanı, oxblood bordo rengi deri ile kaplanmış Chesterfield tarzı gömme bir kanepe ile sabitlenmiştir.

Dışarıda, bir zamanlar zebralar için bir toz banyosu bulunan aynı alanda konuklar için bir yüzme havuzu oluşturuldu.

"Zebraların garip bir filmin keyfini çıkarmak için evin açık hava sinemasında konuklarla buluştuğu biliniyor," diye ekledi Hefer “ve şaşırtıcı bir şekilde yerel babun birliği meraktan yok etmek yerine ilgiyle gözlemlemeye başvurdu. "

Porky Hefer'in kendi adını taşıyan stüdyosu 2011'de kuruldu. Bundan önce Animal Farm adlı kendi yaratıcı danışmanlığını yürütüyordu. The Nest at Sossus, tasarımcının ilk mimari projesidir.