Çevre Kirliliği ve Enerji Sarfiyatı Oldukça Arttı
Günümüzde teknolojinin gelişmesine bağlı olarak çevre kirliliği ve enerji sarfiyatı oldukça artmıştır. Asfalt kaplamalarda kullanılmak üzere üretilen sıcak karışım asfalt (BSK) yaklaşık 160°C kadar ısıtılıyor. ‘’bunda ne var’’ diye soranlara hemen şunu söylemeliyim; bu sıcaklık atmosferde karbon emisyonu oluşturmakla kalmıyor; çok büyük enerji harcanıyor. Üstüne üstlük bitümü ısıtarak içerisindeki uçucu gazları kaybediyoruz ve onu yaşlandırıyoruz. Sonra ne mi oluyor? Zaten ithal olarak aldığımız petrol yan ürünü olan bitümün maliyetine bir de ekonomik yönden artış geliyor demektir. Okside olan yani yaşlanan bitüm yeteri kadar esnek davranmayıp gevrekleşebilir, bu da tekerleklerden gelen çekiçleme etkisini karşılayamayabilir ve kırılabilir demektir. Göz önünde bulundurulması gereken bir konu vardır ki 160°C bitümlü sıcak karışım asfaltın plentten alındıktan sonra 90°C-136°C arasında hemen serilip sıkıştırılması gerektiğini eğer 90°C altına düşerse sıkıştırılamayacağını bilmeliyiz ki BSK’da sıcaklık kaybı çok hızlı gerçekleşmektedir. Çıkaracağımız sonuç ise adeta ‘’zamanla yarışmak’’oluyor.
Ilık karışım asfalt (WMA) , 1990’ların sonlarında ilk kez Almanya ve Norveç’te ortaya çıkmıştır. 2002 yılında ise Ulusal Asfalt Kaplama Birliği (NAPA) WMA’ı piyasaya çıkarmıştır.
30°C Kadar Isıdan Kazanç Sağlanıyor
Öngörülen hususlar doğrultusunda üretimi hızla yaygınlaşan ılık karışım asfalt ortaya çıkmış ve böylelikle 30°C kadar ısıdan kazanç sağlanmıştır. Ilık karışım asfaltı 100°C- 140°C arasında ısıtılıyor. Bu sayede plentte karıştırma sıcaklığının düşmesiyle enerjiden %40 tasarruf sağlanıyor. Karışımın hazırlanması esnasında 10°C sıcaklığın düşmesi demek karbon emisyonunu %50 azaltıyor. WMA ile sıcaklık azaltılırken viskozite de çeşitli yöntem ya da katkı maddeleri ile düşürülerek bitümün agrega ile tamamen kaplanması sağlanıyor ve böylece işlenebilirlik arttırılıyor. BSK’ya göre daha yavaş soğuması sebebiyle yol inşaatı sezonunu arttırıyor ve daha uzun mesafelere nakledilebiliyor. Ayrıca daha az ısıtıldığından termal segregasyonlar, yaşlanmalar azalıyor ve yolumuzun asfalt kaplama hizmet ömrü daha uzun oluyor.
Peki ılık karışım asfaltın hiç mi dezavantajı yok? Mesela üretim esnasında düşük ısı kullanılıyor ve bu da agregalarda yeterli kuruma sağlamayabiliyor ve nem hasarına yol açabiliyor. Yada viskoziteyi düşürmek amacıyla katkı maddesi kullanılırsa bu da otomatik olarak maliyete etki ediyor. Çünkü katkı maddeleri ne yazık ki ithal…
‘’Hayır, ben kimyasal katkı maddesi kullanmayacağım’’ derseniz eğer hemen köpürtme tekniğinden bahsedeyim size. Bu yöntem ile bitüme plentte bitüme su püskürterek hacmini 20 kat arttırabiliyoruz. Hacmi artan bitümün viskozitesi düşmüş oluyor ve agregaların tüm yüzeyini kaplayabilecek özelliğe ulaşıyor. Bünyesinde suyu soğuyana kadar hapsediyor ve sonra su buharlaşıp kendiliğinden uzaklaşıyor, bitüm hacmi azalıyor. Amacımıza ulaşmış oluyoruz oldukça ekonomik bir yöntemle.
ABD’de asfalt üretiminin %13’ü ılık asfalttır. Bu da yaklaşık 47 milyon ton WMA demektir. Böylelikle 30 milyon galon yakıt ve 80 milyon dolar kazanç sağlanmıştır.
Ülkemizde ise kullanımı yeni olmasına rağmen hızla yaygınlaşmaktadır.
Haber: İnşaat Mühendisi Berna YILDIRIM
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı