9.524,80 TRY BIST 100 BIST 100
34,59 EUR EUR EUR
32,52 USD USD USD
4,52 CNY CNY CNY
0,13 CNY CNY/EUR CNY/EUR
45,49 TRY Faiz Faiz
86,95 USD Petrol(brent) Petrol(brent)
28,48 USD Gümüş(ons) Gümüş(ons)
34,65 USD Bakır(lb) Bakır(lb)
116,41 USD (CME) 62% Fe (CME) 62% Fe
385,00 USD Gemi Söküm Gemi Söküm
2.488,33 TRY Altın(gr) Altın(gr)

“İnşaat Sektöründe Kapsamlı Bir Model Hayata Geçirilmeli”

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık ile www.insaatnoktasi.com takipçileri için hazır beton ve inşaat sektörünü konuştuk...

“İnşaat Sektöründe Kapsamlı Bir Model Hayata Geçirilmeli”

Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık ile www.insaatnoktasi.com takipçileri için hazır beton ve inşaat sektörünü konuştuk. 

• Derneğinizi ve faaliyetlerini kısaca anlatır mısınız?

Türkiye Hazır Beton Birliği, 30 yıldır güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması, ülkemizde kaliteli, yüksek dayanım sınıflarında ve dayanıklı beton kullanılması için uğraş veren sektörel bir kuruluştur. Birliğimize üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, Türkiye Hazır Beton Birliği KGS İktisadi İşletmesinin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması; uygun laboratuvar bulundurması; teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur. Birliğimiz, denetimden geçmemiş beton üreticilerini üye olarak kabul etmemektedir. Bu sebeple, üyemiz olan tüm hazır beton tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim yapıldığının garantisi verilmektedir. Böylece, ülkemizde üretilen 115 milyon metreküp betonun yüzde 65’inin KGS tarafından denetlendiğini söylemek mümkündür. Bu oran oldukça yüksektir ancak bizim için yeterli değildir. Amacımız; güvenli yapıları artırmak için bu oranı yüzde yüze çıkarmaktır.

Kaliteli beton üretimi hedefine ulaşmak için eğitim kalitesinin yükselmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, Birliğimiz bünyesinde yıllardır, sektöre, çalışanlarına ve beton kullanıcılarına yönelik sertifikalı eğitimler ve seminerler düzenleyerek sektörün kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaktayız. 1994 yılından bu yana pompa ve transmikser operatörleri, santral operatörleri ve laboratuvar teknisyenleri birliğimizin sertifikalı eğitimlerinden geçmektedir. Bu eğitimlere bugüne kadar 16 binden fazla kişi katılmıştır. Bu eğitimlerimiz, iş sağlığı ve güvenliğine uygun üretime de katkı sağlamaktadır. Tehlikeli ve Çok Tehlikeli İşler kapsamında Mesleki Yeterlilik Kurumu Kanunu’na göre THBB üzerine düşen görevi yapmış ve 2015 yılında Türkiye Hazır Beton Birliği Mesleki ve Yeterlilik Merkezini (THBB MYM) kurmuştur. Bu doğrultuda, Türkiye Hazır Beton Birliği Mesleki Yeterlilik Merkezimiz, Betonarme Demircisi ve Betoncu ulusal yeterliliklerinde sınav ve belgelendirme yapmak üzere yetkilendirildiği 2016 yılından bu yana çalışmalarına devam etmektedir. Son olarak ekim ayında İNTES ile birlikte hazırladığımız “Beton Pompa Operatörü” ulusal yeterliliği tamamlanırken “Beton Transmikser Operatörü” ve Beton Santral Operatörü” meslek grubunun uygulanabilir hâle getirilebilmesi için gerekli olan çalışmalara başladık.
Betonun özelliklerini, performansını geliştirmenin ve beton üretiminde kaliteyi sağlamanın yolu bilimden ve denetimden geçmektedir. Beton konusunda araştırmalar, üniversitelerin yanı sıra birliğimizin 2007 yılında kurduğu akredite yapı malzemeleri laboratuvarında yapılmaktadır. Üyelerimiz başta olmak üzere, hazır beton ve inşaat sektörüne hizmet veren laboratuvarımız,  bütün beton, çimento, agrega, su, mineral ve kimyasal katkı deneyleri ile dürabilite analizlerini yapmakta ve kalibrasyon hizmeti sunmaktadır.

• THBB olarak sektörde nasıl bir işlev görüyorsunuz? Sektöre nasıl katkı sağlıyorsunuz?

Kaliteli beton üretimini ve kullanımını sağlamak amacıyla çalışan birliğimizin teknik alt yapısı birçok sektöre örnek olarak gösterilebilir. Teknik Ofisimiz tarafından sektörümüzle ilgili teknik konular takip edilmekte ve gerekli adımlar atılmaktadır.
Birliğimiz, sektörümüzün temsilcilerini ve bilim insanlarını bir araya getirdiği kongre, sempozyum, eğitim, fuar gibi organizasyonlar düzenlemektedir. Eğitim birimimiz tarafından sektör çalışanlarına yönelik eğitimler verilmekte ve personel belgelendirme hizmetleri sağlanmaktadır. 1995 yılında kurduğumuz Kalite Güvence Sistemi (KGS) ile beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra, habersiz ürün denetimleri de gerçekleştirilmektedir. Yıldız Teknik Üniversitesi TeknoPark’ında hizmet veren laboratuvarımızda beton ve beton bileşenleri ile ilgili deneyler ile sektörümüzde kullanılan cihazların kalibrasyonu yapılmakta ve AR-GE projeleri yürütülmektedir.
Türkiye Hazır Beton Birliği bünyesinde Teknik Komite, Çevre ve İş Güvenliği Komitesi, Tanıtım ve Halkla İlişkiler Komitesi ve Üye ve Dış İlişkiler Komitesi bulunmaktadır. THBB’nin Ana Tüzüğü gereği oluşturulan bu komitelerde THBB’nin faaliyetleri planlanmakta, sektörümüzün sorunları tartışılmakta ve çözüm önerileri getirilmektedir. Bu özelliği ile komiteler, Yönetim Kurulu’na yardımcı bir yürütme ve çalışma kurulu özelliği taşımaktadır.

“ÇALIŞMALARIMIZLA BETON MİKTARI VE DAYANIMI ARTTI”

Birliğimizin çalışmaları sayesinde ülkemizde kullanılan beton miktarı ve dayanım sınıfları yükselmiştir. Birliğimizin kurulduğu 1988 yılında yıllık 1,5 milyon m3 beton üretilmekte iken son 30 yılda üretim artmış ve 2017 yılında 115 milyon m3e yükselmiştir. Türkiye bu büyüme performansıyla beton üretiminde 2009’dan bu yana Avrupa’nın lideri konumundayken, Çin ve ABD’nin ardından dünyanın üçüncü en büyük hazır beton üreticisidir. Hazır beton dayanım sınıfları açısından Avrupa ortalamasının üstüne çıkan Türkiye, C25 ve üstü dayanım sınıfındaki beton kullanım oranında yüzde 91 ile listenin en üstlerinde yer almaktadır.

Bu olumlu gelişmelere rağmen, ülkemizde üretilen 115 milyon metreküp betonun yüzde 65’i KGS tarafından denetlenmektedir. Bu oran oldukça yüksektir ancak bizim için yeterli değildir. Amacımız; güvenli yapıları artırmak için bu oranı yüzde yüze çıkarmaktır.

Birliğimiz, her platformda Türkiye’deki beton üreticilerinin sesini duyuran, aylık olarak yaptığı Hazır Beton Endeksleriyle üyelerinin ekonomik beklentilerini ve verilerini değerlendiren, sektörü en üst düzeyde temsil eden sektörel bir kuruluştur. THBB üyeliği, beton üreticilerinin sesini, diğer üreticilerden üstünlüklerini duyurması ve markasına değer katması demektir. THBB olarak sektörümüzü ve üyelerimizi daha ileriye taşıyabilmek için çalışıyoruz. Birliğimiz kurulduğu günden bu yana amacından taviz vermeden, kalite, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, eğitim ve sürdürülebilirlik konularında çalışmalar yaparak hem üyelerinin hem de hazır beton sektörünün gelişimine öncülük etmiştir. 2016 yılında Türkiye’ye taşıdığım ERMCO Başkanlığı, ülkemize saygınlık katmanın dışında ülkemiz ve hazır beton sanayimiz için çok önemli gelişmelere de zemin hazırlamıştır. Böylelikle firmalarımız, dünyadaki gelişmeleri yakından takip edebilmekte, düzenlediğimiz etkinlikler sayesinde dünyanın her yerinden beton üreticileriyle bir araya gelip fikir alışverişinde bulunabilmektedir.  Bu da bizlere kuruluş amacımızın başarılı olduğunu açıkça göstermektedir.

• 2018 yılı değerlendirmenizi ve 2019 öngörülerinizi paylaşır mısınız?

Küresel kriz sonrası Türkiye ekonomisinin yıllık ortalama büyüme oranı %6,8 iken inşaat sanayinde bu oran %11,1’dir. 2014 ve 2015 hariç, kriz sonrasındaki 8 yılın 6’sında inşaatın büyüme oranı Türkiye ortalamasının üzerinde olmuştur. Bu yönüyle son 8 yılda inşaat sektörü Türkiye’de muazzam bir performans ortaya koymuştur.
Bu performansa bağlı olarak inşaat sektörünün 2016 ve 2017 yıllarında millî gelir içindeki payı ilk defa %8,6’ya yükselmiştir. 2011’de %7’ler, 2013’de ilk defa %8’leri gören bu oran 2017 yılında zirve yapmıştır.

2018 yılının ikinci çeyreğinden itibaren işler ne yazık ki tersine dönmüştür. Bu yılın ilk çeyreğinde inşaat sektörü %6,7, ikinci çeyreğinde %1 büyüme göstermiştir. Ülke genelindeki büyüme oranları birinci ve ikinci çeyrekte %7,2 ve %5,3'dür. Üçüncü çeyrekte Türkiye ekonomisi %1,6 büyürken inşaat sektörü eksi %5,3 daralmıştır. Son çeyrekte de, her ne kadar yıl tamamlanmamış olsa da, pozitif bir büyüme oldukça zor görünmektedir. Yılın ikinci yarısında inşaatın büyümeye katkısı ne yazık ki olamayacaktır.

Küresel krizden bu yana inşaatın istihdamdaki payı ilk defa %7’nin altına gerilemiştir. Geçen yıl temmuzda istihdamdan %7,6’lık pay alan inşaat bu yıl aynı ay olan temmuzda %6,9 pay almıştır. İnşaat sektöründeki 2018 yılındaki istihdam kayıpları nedeniyle 2011 öncesi döneme geri dönmüş durumdayız. Geçen yıl temmuzda 2,3 milyon istihdam yaratan sektörün istihdamı bu yıl 2,020 milyona gerilemiştir.
İnşaat sektöründeki bu yavaşlama, doğrudan hazır beton sektörünü de etkilemiştir. İnşaat sektöründeki gelişmeleri düzenli olarak takip ettiğimiz Hazır Beton Endeksi çalışmamızla, nisan ayında inşaat sektöründe işlerin tersine döndüğünün maalesef ilk sinyallerini aldık ve bunu paylaştık. Nisan ayından bu yana hazır beton sektörünün imalatı, inşaata paralel olarak istenilen seviyeden uzak görünmektedir.

İNŞAAT SEKTÖRÜ BU YIL BÜYÜMEYE KATKI YAPAMAYACAK

Yılın ikinci yarısında, inşaat sektörünün Türkiye’nin büyümesine pozitif katkı yapmasını beklemiyoruz. Buna bağlı olarak 2018 yılındaki büyüme rakamının %2’nin altında kalmasını bekliyoruz.

Türkiye ekonomisi pozitif büyümeyi, en iyimser tahminle 2019 yılının ikinci çeyreğinde, daha olası bir ihtimal ile ikinci yarıdan sonra elde edebilir olacaktır. Kredi derecelendirme kuruluşları, OECD ve IMF 2019 yılında Türkiye ekonomisinin oldukça sınırlı bir büyüme performansı ortaya koyacağı görüşündedir.
Bütün dünya ekonomilerinde yükselen faizler ve sıkı para politikalarının etkisi ile finansman maliyetleri artmış, buna bağlı olarak da küresel seviyede büyüme oranlarının azalacağı bir döneme girilmiştir. 2019 senesinde, FED tarafında faiz artırımına son verileceği net bir şekilde ortaya konulmadığı sürece güçlü dolar ve yüksek faiz düzeyi devam edecektir. Enflasyon ile mücadele eden bir Türkiye’de, bu mücadelenin ne kadar sürede başarılı olacağını kestirmek oldukça güç görünmektedir. Enflasyonu düşürmeksizin, ülke risk seviyesini aşağı çekmeksizin,  küresel nakit akışında rahatlama olmaksızın Türkiye’de faiz hadlerinden önemli bir düşüş görülmeyecektir. İnşaat gibi faiz haddine oldukça duyarlı bir sektörde, bu koşullar altında canlanma beklenemeyecektir.

Ekonomide son 2 yıldır uygulanan genişletici politikalar neticesinde Türkiye ekonomisi geçen yıllarda iyi bir performans sergilemiştir. Ancak erken seçim ile beklentiler zayıflamış ve yaz aylarında dış politik gelişmelere bağlı olarak mali piyasalarda önemli kayıplar yaşanmıştı. 12 Ağustos’tan itibaren kurdaki yükseliş hız kazanmıştır. Eylül ayı başından itibaren alınan önlemler, yeni ekonomi programı, Merkez Bankasının faiz artırımları, Rahip Brunson’un serbest bırakılması ve ABD ile ilişkilerde iyileşme işaretleri mali göstergelerde kayıpların bir bölümü geri kazanılmıştır.

ABD-Çin ticaretine ilişkin gelişmeler, FED ve AMB’nin faiz kararları, Türkiye’nin Suriye politikası, Kuzey Akdeniz’deki gelişmeler, ABD ile ilişkiler gibi pek çok konu Türkiye ekonomisini doğrudan etkilemektedir. 2019 yılında da Türkiye’nin bu konularda sıcak bir gündem beklemektedir.
6 ay süreyle konut teslimlerinde yüzde 18 yerine yüzde 8 KDV uygulaması ve yüzde 4 olan tapu harcının yüzde 3’e indirilmesi 31 Ekim’de son bulacakken alınan kararla yıl sonuna kadar uzatıldı. Aynı zamanda yıl sonuna kadar beyaz eşyada ÖTV’nin sıfırlanması ve mobilyadaki KDV’nin %8’e indirilmesi de ekonominin canlanması açısından alınan yerinde kararlardır.  Hükûmetimizin son açıkladığı, inşaat, beyaz eşya, mobilya sektörleri özelinde almış oldukları destek kararını doğru buluyoruz ve destekliyoruz. Ancak mevcut faiz düzeyi ile ipotekli konut satışlarındaki keskin düşüşün, bu destekler ile önüne geçilmesi beklenmemelidir.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KAPSAMLI BİR MODEL HAYATA GEÇİRİLMELİ

Her şeyden önce inşaat sektöründe planlı, kapsamlı bir modelin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanımız tarafından çalışmalarına başladığı açıklanan Mekânsal Strateji Planı, planlama için doğru bir başlangıç olabilecektir. Planın kapsamı ve içeriği henüz belli değildir. Bu plan ile sanayiye arazi ihtiyacının giderilmesinden başlayıp şehirlerin yeniden şekillendirilmesine kadar geniş bir çerçevede planlama yapılabilecektir.
2 milyondan fazla kendine bağlı kayıtlı istihdamı olan ve diğer etkilediği sektörler ile bu rakamı çok çok yukarılara çeken inşaat sektöründeki geriye gidişi durduracak, yalnızca üst segment konut projeleri üzerine kurulu bir oyun planı yerine inşaatın bütününe yönelik bir yol haritasının uygulanması yerinde olacaktır.

• Sektörün sorunlarından bahseder misiniz?

Birliğimizin en önemli gündemlerinden olan sektörün sorunları; Yönetim Kurulu toplantılarında, istişare toplantılarında, çeşitli illerde düzenlediğimiz seminerlerde beton üreticileri ile görüşülmektedir. Görüşmeler sonucunda ortaya çıkan sorunların başlıkları ise sektör kârlılığı, maliyet artışına yol açan yönetmelikler, beton yollar ve beton bariyerlerin sınırlı uygulaması, finansman maliyeti, satın alma yetkililerinin KGS belge zorunluluğu aramaması, Yapı Denetim Sistemi’ndeki aksaklıklar, Yapı Denetim Sistemi’nin inşaatlarda etkin rol almaması, haksız rekabet koşulları ham madde kaynaklarının yetersizliği, sektörde kimi üreticilerin başvurduğu adil rekabeti bozan uygulamalar, nitelikli eleman eksikliği ve kayıt dışı çalışanlar, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü laboratuvarlarının gözden geçirilmemesi, irsaliyede istenen bilgilerin bölgesel olarak değişmesi, Piyasa Gözetim ve Denetimleri’ndeki (PGD) eksiklikler, hâlihazırda faaliyetini sürdüren yetkili laboratuvarlarda kalifiye personelin bulunmaması, sektörde kimi üreticilerin başvurduğu adil rekabeti bozan uygulamalardır. Bu sorunlar ise devlet teşvikiyle, hazır beton üreticilerinin üzerine düşen görevleri yerine getirmesiyle son bulacaktır.

BETON TAŞIYAN ARAÇLARA UYGULANAN KISITLAMA KALDIRILMALI

Yukarıda ifade ettiğimiz sorunlar dışında sektörümüzün en önemli gündem maddesini beton kamyonlarının trafiğe çıkış saatleri ve operatörlerin eğitimi oluşturmaktadır. Belediyeler hazır beton tesisleri için şehir içinde yer gösterememektedir. Hazır beton taşıyan araçlar için özellikle büyük şehirlerde uygulanan trafiğe çıkış yasağı teknik nedenlerden ötürü depreme dayanıklı yapıların inşasına engel teşkil etmektedir. Uzun ömürlü ve depreme dayanıklı yapı üretimi için, betonun inşaatlarda zamanında ve tekniğine uygun şekilde işlenmesi gerekmektedir. Şöyle ki: kolon, kiriş vb. taşıyıcı yapı elemanlarının beton dökümlerinin bir seferde yapılması gerektiği için trafiğe çıkış saatlerinin Avrupa ülkelerinde olduğu gibi düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle sektörümüz için uygulanan trafiğe çıkış kısıtlamasının ilgili valilik ve belediyelerle temasa geçilerek kaldırılması talep edilmektedir. Hazır beton konut sektöründe kullanılması zorunlu olan bir üründür ve kısa sürede (2 saat içinde) yerine yerleştirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle hazır beton herhangi bir sanayi gibi şehir dışındaki alanlarda değil, özellikle şehir içinde ruhsatlandırılmalıdır. Ayrıca iş güvenliği konusu birliğimiz için oldukça önem taşımaktadır. Beton mikseri operatörleri toplam 40 saatlik operatörlük eğitimine tabi tutulmaktadır. Bu eğitim kapsamında beton mikseri operatörleri öncelikle ileri ve güvenli sürüş teknikleri dersi almaktadır. Eğitimlerde, beton uygulamaları hakkında genel bilgilerin yanı sıra, araç bakımı ve kullanımı, lastik bakımı, öfke kontrolü, trafik, ilkyardım vb. değişik konularda dersler verilmektedir. Güvenli sürüş eğitimleri kapsamında, virajlarda ağırlık transferi, özel mikser ile devrilme simülasyonu, devrilmeyi önlemek için kullanılan teknikler ve sert direksiyon hareketleri yerine, yumuşak direksiyon hareketlerinin önemi uygulamalı olarak anlatılmaktadır. 40 saatlik eğitim sonrasında başarılı olan operatörler belge almaya hak kazanmaktadır. Ek olarak araçlarda bulunan takometreler operatörleri hız sınırı konusunda uyaracak şekilde tasarlanmaktadır. Birliğimiz, sektörün ve kamuoyunun yaşadığı sorunların yetkililerle paylaşılmasında öncülük etmeye hazırdır.

• Hazır beton sektörünün ihracat çalışmalarından bahseder misiniz? Yeni pazarlar hedefleniyor mu?

Hazır beton, üretiminden itibaren yaklaşık 2 saat içinde kullanılması gereken özel bir yapı malzemesidir. Hazır betonun ihracatı ve ithalatı ürünün teknik özelliği nedeniyle yapılamamaktadır ancak makine teknolojisi, insan gücü ve bilgi birikimi ihraç edilmektedir. Kaliteli beton üretimi için kaliteli ekipmanınızın olması önemlidir. Bu noktada Türkiye, beton sektöründe ekipman üretiminde önemli bir noktadadır. Avrupa’nın en büyük kamyon, beton mikseri fabrikaları, dünyanın sayılı pompa üreticilerinin fabrikaları ve belki de Avrupa’daki diğer üreticilerden büyük kapasiteye sahip beton santrali üreticileri Türkiye’de bulunmaktadır. Ülkemizdeki beton ekipman üreticileri sınırlarımızı aşıp dünyada söz sahibi olmaya başlamıştır.

• Sektördeki yeniliklerde ve AR-GE çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Uygarlıkların tarihinde önemli bir yeri olan beton, gelişimini sürdürecektir. Üniversitelerde, laboratuvarlarda, sektörel kuruluşlarda ve enstitülerde çimento ve hazır betonun niteliklerini geliştirmeye yönelik araştırmalar aralıksız devam etmektedir.  Beton konusunda araştırmalar, üniversitelerin yanı sıra Birliğimizin akredite yapı malzemeleri laboratuvarında da gerçekleştirilmektedir. 2007 yılında Birliğimiz tarafından kurulan laboratuvarımız bugün Yıldız Teknik Üniversitesi TeknoPark’ta birçok akademisyen ve tecrübeli kadrosuyla sektöre katkı sağlayacak AR-GE çalışmaları ve projeler geliştirmektedir. Bu projelerle daha az maliyetle kaliteli üretim yapmanın yolları aranmakta, çevre dostu-sürdürülebilir beton üretimi için yöntemler geliştirilmektedir. THBB Yapı Malzemeleri Laboratuvarımızda beton, agrega, çimento, kimyasal katkı, beton karma suları, uçucu kül ve yüksek fırın cürufu gibi malzemelerine deneyleri hizmetleri yapılmakta verilmekte ve beton üreticilerinin kendi laboratuvarlarına kalibrasyon hizmetleri verilmektedir. Yıkım atıklarının geri dönüştürülmesi projesi, Türkiye’de ilk olarak birliğimiz tarafından araştırılmıştır. Türkiye’nin prestijli projelerinin dayanıklılık deneylerinin Laboratuvarımızda yapılması Birliğimizin birçok sektöre örnek olacak büyük bir başarısıdır. 

Birliğimizin kurulduğu günden bu yana Türkiye’de kaliteli ve standartlara uygun betonun üretilip kullanılması için yurdun dört bir yanında seminerler düzenliyoruz. 2017 yılında bütün Türkiye’yi kapsayacak şekilde “Beton Teknolojileri ve Doğru Beton Uygulamaları” konu başlıklı bir seminer dizisine başladık. Beton Bileşenleri, Taze Beton, Betonun Yerleştirilmesi ve Bakımı, Betonun Dayanımı ve Dürabilitesi, Özel Betonlar, Betonda Kalite Denetimi gibi konuların anlatıldığı, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde periyodik olarak gerçekleştirdiğimiz bu seminerlerde beton kullanıcılarına yani müteahhitlere, mimarlara, mühendislere ve betonla ilgili kamu idarelerinin yetkililerine, yapı denetim kuruluşu temsilcilerine ve beton üreticilerine betonun doğru uygulamalarını anlatıyoruz. Geçtiğimiz yıldan bu yana 14 seminer gerçekleştirdik. Bu seminerlerimizi önümüzdeki yıllarda da düzenlemeye devam edeceğiz.

2018 yılında Birliğimiz ve T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yüksek Fen Kurulu Başkanlığının çalışmalarıyla “Geçirimli Beton Kılavuzu” hazırlanmıştır. Kılavuz’un hazırlanmasının ardından T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Eski Müsteşarı Prof. Dr. Mustafa Öztürk’ün katılımıyla 25 Nisan 2018 tarihinde İzmir’de ilk Geçirimli Beton Semineri’ni düzenledik. Geçirimli beton, “geçirimli kumsuz beton” veya “poroz beton” olarak da adlandırılmaktadır. Geçirimli beton kaplamaların kullanılmasının çok sayıda çevresel ve ekonomik faydaları bulunmaktadır. İklim değişikliğinin olumsuzluklarından biri de aşırı yağışlardır. Bu aşırı yağışlar, kentlerimizde can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Özellikle büyük şehirlerde, yağan yağmur ve eriyen kar sularının toprak tarafından emilmesinin zorlaştığı görülmektedir. Bütün bunlara çözüm olarak ise geçirimli betonun; yağmur sularını toprakla buluşturarak aşırı yağışların neden olduğu sel baskınlarını azaltmak, yer altı sularının yenilenmesine olanak sağlamak gibi pek çok çevresel faydası bulunmaktadır.

Bildiğiniz üzere kaliteli beton üretiminin yanı sıra hazır beton sektörünün gelişimi için eğitim, sürdürülebilirlik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği konularında çalışmalarımızı sürdürüyor ve bu konulara her zaman büyük önem veriyoruz. THBB olarak iş sağlığı ve güvenliği konusunda önemli bir gelişmeye daha öncülük ediyoruz.  Hazır beton sektörüne özgü çevre ile iş sağlığı ve güvenliği belgelendirmeleri için çalışma başlattık. KGS’ye başvurup denetimleri başarıyla geçen hazır beton firmaları “KGS Çevre Belgesi” ile “KGS İş Sağlığı ve Güvenliği Belgesi” alacak. Belge almak için başvuru yapan hazır beton tesisleri, bağımsız ve etkin bir denetimden geçerek çevre ve iş güvenliği konularında üstünlüklerini ve kalitelerini tescil ettirmiş olacak. Denetimler, mevzuata uyumun yanı sıra hazır beton sektörüne özgü iyi uygulamaları teşvik edecek unsurları da içerdiğinden tesisler, denetimler sonrası iyileştirme yapılabileceği konularda bilgi sahibi olacak. Son olarak KGS’ye başvuruda bulunan firmaların tesislerinde denetimlerde bulunduk ve ilk KGS Çevre ve KGS İş Sağlığı ve Güvenliği belgelerini düzenledik.

Beton, dünyada kullanılan en yaygın yapı malzemesidir. Dolayısıyla betonun sürdürülebilir olması geleceğimiz için önemlidir. Biz de dünya ile eş zamanlı olarak Türkiye’de sürdürülebilirlik konusuna odaklandık. Birliğimiz 2016 yılının sonunda kurulan Beton Sürdürebilirlik Konseyinin (CSC), 2017 yılında “Bölgesel Sistem Operatörü” olmaya hak kazandı. Aynı zamanda THBB Kalite Güvence Sistemi (KGS) de “Belgelendirme Kuruluşu” oldu. Konsey, beton sektörü, çimento ve agrega gibi beton bileşenleri için bütün dünyada kabul gören bir ürün “Belgelendirme Sistemi” getirmektedir. Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (CSC); beton, agrega ve çimento üreticilerinin sürdürülebilirlik odaklı çalışmalarının, güvenilir, bağımsız, verilere dayanan bir belgelendirme sistemi ile ödüllendirilmesi imkânı sunmaktadır. THBB olarak, Kaynakların Sorumlu Kullanımı Belgelendirme Sistemi’nin adaptasyon sürecini 2018 yılında tamamladık. Çalışmaların tamamlanmasıyla THBB, “Kaynakların Sorumlu Kullanımı Sistemi”nce belgelendirmek üzere başvuran firmalara yönelik bilgilendirme toplantıları düzenlemeye, KGS de bağımsız olarak denetimlerde bulunmaya başladı. Bu Sistem kapsamında ilk hazır beton tesisi ile çimento fabrikası 2018 yılının kasım ayında belgelendirildi. Türk hazır beton sektörü olarak sürdürülebilirlik konusunda dünyadaki ilklerden birini başardık.

Son olarak, “Türkiye Hazır Beton Birliği Beton Araştırma Geliştirme ve Teknoloji Danışma Merkezi” adlı projemiz de İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından başarılı bulundu ve ekim ayı itibarıyla bu projemizi başlattık. Bu proje çerçevesinde laboratuvarımıza kazandıracağımız yeni ekipmanlarla ve yapacağımız AR-GE çalışmalarıyla sektörümüze katkı sağlamaya devam edeceğiz.

KALİTELİ HAZIR BETON KULLANIMI YAYGINLAŞMALI

• Kentsel dönüşüm projelerini nasıl buluyorsunuz?

Bildiğiniz üzere, ülkemiz nüfusunun yüzde 95’i deprem bölgelerinde yaşamaktadır. Depreme dayanıksız olan 7 milyondan fazla konutun yenilenmesi gerekmektedir. Kaliteli hazır betonun kullanımı yaygınlaşmalıdır. Çünkü tehlike sanıldığından daha büyüktür. Yapılan araştırmalarda deprem yıkımlarının önemli nedenlerinden birinin standart dışı beton kullanılması, uygulama ve proje hataları olduğu görülmektedir. Depreme dayanıklı yapılara ihtiyaç olan ülkemizde hazır beton sektörünün en önemli sorunu bir kısım üreticinin denetim dışı, kalitesiz üretim yapmasıdır. THBB olarak önceliğimiz bu üreticilerle ilgili kamuoyu oluşturmak, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) önemini anlatmak ve ülkemizde kullanılan betonun tamamının kaliteli üretilmesi için çalışmaktır. Kaliteli üretimin sağlanması ve standartların uygulanması denetimle mümkündür. Bu nedenle Türkiye’de kaliteli beton üretilmesi için Birliğimizin 1995 yılında kurduğu KGS’nin önemi çok büyüktür. Şu anda ülkemizde beton üretiminde tek etkin ve verimli denetimi KGS yapmaktadır. KGS, beton üretim tesislerinin yerinde denetiminin yanı sıra, habersiz ürün denetimleri de gerçekleştirmektedir.

Bu sayede tesislerin üretim kalitesinde süreklilik sağlanmaktadır. THBB, üyesi olan tüm hazır beton tesislerinde, AB standartlarına uygun üretim yapıldığının garantisini vermektedir. Şu anda ülkemizde üretilen 115 milyon metreküp betonun yüzde 65’i KGS tarafından denetlenmektedir. Birliğimiz, kaliteli beton üretiminin bir zorunluluk olduğu bilincindedir. Bu bilinçle, güvenli ve dayanıklı yapıların inşası için gerekli olan kaliteli, doğru, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir beton üretiminin ve kullanımının yaygınlaşması için çalışmaktadır.

NİHAL ÖZKEN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmadı

Bu içeriğe sadece +plus aboneler erişebilir.

Piyasalara dair düşüncelerinizi paylaşmak ve daha fazla yoruma ulaşmak için hemen ABONE OLUN!
ABONE OLUN Zaten bir hesabınız varsa Oturum Açın

En çok okunan haberler

Baku Steel Company üretimi artırmayı hedefliyor

18 Nisan 2024 Perşembe

MMK 2024 yılının ilk çeyreğine ilişkin sonuçları açıkladı

18 Nisan 2024 Perşembe

Kamerun ve Kongo arasındaki projede hisse değişikliği!

17 Nisan 2024 Çarşamba

Minerals Development Oman'dan yeni proje girişimi

17 Nisan 2024 Çarşamba

LISCO ve Danieli doğrudan indirgeme tesisi için Mutabakat Anlaşması imzaladı

17 Nisan 2024 Çarşamba
İzleme Listesi
Genişlet
İzleme listeniz boş

Favori emtialarınızı hızlı erişim için ekleyin ve son fiyat değişim haberlerini kaçırmayın.


Takip ettiğiniz haber kategorisi bulunmuyor
Bildirim Tercihlerini Düzenle
E-Bülten Aboneliği
En güncel haberleri ve günlük demir fiyatlarını e-posta ve sms olarak almak için kayıt olun.
Şimdi Plus Abonesi Olun!
3 gün ücretsiz deneyin!
Şimdi Abone Olun
Tarafsız Fiyatlar
Haberdar Olun
İl Demir Fiyatları
Yorumlar ve Analizler
Şimdi Abone Olun