Güvenliğin yıllar sonra kısmen de olsa yeniden sağlandığı Arsal kasabasında, çatışmalar sebebiyle kapanan dünyaca ünlü doğal taş ocaklarının yeniden açılması ve bölgenin eski günlerine dönmesi bekleniyor.
Suriye sınırında yer alan, uzun zamandır terör olayları ve çatışmalar ile gündeme gelen Arsal kasabasında yaşayanlar, bölgedeki güvenliğin tamamen sağlanmasının ardından dünyaca meşhur "doğal taşıyla" bölgenin yeniden eski günlerine dönmesini ümit ediyor.
Bekaa Vadisi'ndeki en büyük yerleşim merkezi olan, yaklaşık 400 kilometrekare genişliğinde, dağlık ve kırsal alanlardan oluşan Arsal kasabası, 2011'de Suriye'de başlayan krizden önceki 40 bin kişilik nüfusuna 2017 yılına kadar bölgeye gelen 100 binden fazla Suriyeli mültecinin eklenmesiyle adeta bir şehir haline dönüştü.
DEAŞ ve Heyet Tahrir Şam (Şam Kurtuluş Kurulu) üyelerinin konuşlandığı Arsal kasabası son 5 yıldır, çatışmalar, terör olayları ve insani krizler ile ülke gündemine geliyordu ve giriş çıkışların asker tarafından kontrol edildiği bölgede hayat durma noktasına gelmişti.
Bölgenin önemli geçim kaynaklarından, Arsal taşı olarak bilinen doğal taşın çıkarıldığı maden ocaklarının 5 yıldan bu yana kapalı olduğu kasabada güvenlik sorunları nedeniyle tarım da yapılamıyor.
Başta Körfez bölgesi olmak üzere birçok ülkeye ihraç edilen doğal taş, inşaat sektöründen heykel yapımına kadar birçok alanda yoğun talep görüyordu.
Lübnan'ın taş evlerinin yaklaşık yüzde 90'ının yapı malzemesi olan Arsal taşının en önemli iki özelliği, tüm hava şartlarına karşı dayanıklı olması ve parlak beyaz rengini uzun yıllar koruyabilmesi.
"Arsal taşı, Suriye'nin yeniden imarında kullanılabilir"
Taş ocağı sahibi 50 yaşındaki Mustafa El-Huceyri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arsal'da 2012 yılından bu yana kapalı olan 500'den fazla taş ocağının 5 yıllık zararının 150 milyon doları geçtiğini söyledi.
Aralarında İtalya'nın da bulunduğu birçok ülkenin taşıyla rekabet edebilecek kalitede olan Arsal taşının 2011 öncesine kadar daha çok Körfez ülkeleri tarafından büyük ilgi gördüğünü belirten Huceyri, "Taş ocaklarını yeniden çalıştırmayı çok istiyoruz. Bunun için Arsal'ın etrafının ve sınırın Suriye tarafının güvenliğinin sağlanması gerekiyor." dedi.
Suriye'deki savaşın bitmesi durumunda yıkılan yüz binlerce evin yeniden imarı için bu ülkenin hemen sınırında çıkarılan Arsal taşının eskisinden daha fazla talep göreceğini ifade eden Huceyri, "Arsal taşı, Suriye'nin yeniden imarında kullanılabilir. Ulaşım imkanlarının kolay ve fiyatının ucuz olması nedeniyle Suriyeliler Arsal taşını tercih edecektir." ifadelerini kullandı.
Huceyri, "Arsal'da yaşayan binlerce kişi bu taş ocaklarından geçimini sağlıyordu. Taş ocaklarının hepsi kapandığı için yıllardır iş arayan arkadaşlarımız var ve Arsal'da şu anki işsizlik oranı yüzde 60'a ulaşmış durumda." diye konuştu.
Arsallı çiftçiler de yıllardır mağdur oluyor
Arsallı çiftçiler, bölgelerindeki çatışmalar nedeniyle meyve bahçelerine ulaşmalarının engellenmesini son olarak 2016'nın Ekim ayında başkent Beyrut'ta protesto etmişti.
Arsal Belediye Başkanı Basil Huceyri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Yaklaşık 4 milyon ağacımız var, ancak güvenlik gerekçesiyle bahçelerimize gitmemiz Lübnan ordusu tarafından 3 yıldır engelleniyor. Her yıl 14 bin dolar kaybımız var." demişti.
Arsal ve civarında güvenliğin yeniden sağlanmasıyla çok sayıda çiftçi de bölgedeki tarım arazilerini yeniden işlemeye başlayabilecek.
- Suriye sınırında DEAŞ'a yönelik operasyonlar devam ediyor
Öte yandan, Lübnan ordusunun, ülkenin doğusundaki Ra's Baalbek, El-Fakiha ve El-Kaa kasabalarının dağlık bölgesinde ve Arsal kasabası yakınlarındaki terör örgütü DEAŞ unsurlarına karşı 19 Ağustos cumartesi günü başlattığı "Dağların Şafağı" isimli operasyon devam ediyor.
Arsal kasabasının merkezinde güvenlik Lübnan ordusu tarafından sağlanıyor. Ancak, dağlık bölgelerde DEAŞ operasyonu devam ettiği için bölgede tam bir güvenliğin sağlanması söz konusu değil.
Hizbullah'ın Arsal operasyonu
İran destekli Hizbullah örgütü, Arsal kasabası ile Suriye içinde yer alan Kalamun ve Filita hattındaki silahlı gruplardan Heyet Tahrir Şam'a karşı 21 Temmuz'da Suriye rejiminin de hava desteğiyle askeri operasyon başlatmıştı.
Lübnan ordusunun katılmadığı çatışmalar 6 gün sürmüş ve 27 Temmuz'da ateşkes ilan edilmişti. İki grup arasında varılan anlaşma kapsamında Heyet Tahrir Şam üyeleri ve binlerce Suriyeli mülteci Arsal'dan Suriye'deki İdlib şehrine giderken, Heyet Tahrir Şam kaçırdığı Hizbullah militanlarını serbest bırakmıştı.
Haber: Muhammed Ali AKMAN (Haberler.com)
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı