Yüksek teknolojili takım tezgâhlarını ve bunların tamamlayıcı ekipmanlarını savunma sanayimizin gelişmesi için yerli ve milli kaynaklarla üreterek dışa bağımlılığı azaltmanın önemine değinen Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD), yatırım maliyeti çok yüksek kâr marjı çok düşük olan makine üretiminde özel sektörün desteklenerek, üretim için hamle yapılabilmesi için; yatırımların devlet desteği garantisi altında olması gerekliliğinin altını çiziyor.
Üretim için takım tezgâhlarının kullanıldığı Türkiye sanayisinin olmazsa olmazı olan savunma ve otomotiv sektörünün yanı sıra tüm kara taşıtları, beyaz eşya, havacılık ve uzay, gemi inşa, makine ve teçhizat, demiryolu taşıtları ve metal eşya sanayisi, 2018 yılını yaklaşık 60 milyar ABD doları ihracatla kapattı. Sanayinin lokomotifi olan takım tezgâhlarının bu sektörlerde yarattığı değer ise yıllık yaklaşık 20 milyar ABD dolarına ulaştı. Yerli üretimin hızla büyümeye devam edebilmesi için çarpan etkisi yaratan takım tezgâhları sektörünün büyümesi için mutlaka desteklenmesi gerekiyor.
Aydoğdu: Üretime odaklanmalıyız
Gelişmekte olan ülkeler sınıfından gelişmiş ülkeler sınıfına yükselebilmemiz için hem savunma sanayi ihtiyaçlarının, hem de dışa bağımlı olduğumuz her türlü makine, cihaz ve ekipmanı üretebiliyor olmamız gerektiğini söyleyen Takım Tezgâhları Sanayici ve İşadamları Derneği (TİAD) Başkanı Hakan Aydoğdu, “Takım tezgâhları sektörü açısından baktığımızda 5 ve üzeri eksenli büyük boyutlu işleme merkezi, tornalama merkezi, kayar otomat, çok eksenli borverk tezgâhı, yatay işleme merkezi, çok eksenli taşlama tezgâhı gibi yüksek teknolojili takım tezgâhlarını ve bunların tamamlayıcı ekipmanlarını savunma sanayimizin ihtiyacı olan özellikte üretemiyoruz ve bu makinelerde dışa bağımlıyız. Bu makinelerin üretiminde yatırım maliyeti çok yüksek, kâr marjı çok düşük olduğundan özel sektör yatırım yapmaktan çekiniyor. Ancak devlet desteği garantisi olursa bu makinelerin üretimi için hamle yapılabilir” dedi.
Yorumlar
Henüz yorum yapılmadı